TOPOŞ ERİNÇ
|
1983 yılında bir sabah... Kimse bu sıradan 11 Mart günün dünyadaki en büyük varlığın doğumuna şahit olacağını düşünmüyordu. Hatta annesi bile aleme böle bir "kütle" getireceğini bilseydi fikrini değiştirebilirdi. Ama bu üzücü olay gerçekleşti ve bu kütle dünyaya geldi. Annesi ve babası ona " Erinç " adını veridiler. Doğduğu anda doktorunun (ebe intihar etmişti) bakışlarını görenler bu anın ciddiyetini anlamışlardı. (doğum yaptıran bi doktoru kim gördi die sormayın) Erinç 1 yaşına geldiğinde ilk kelimelerini söyledi. Normal bir
çocuğun anne veya baba demesi gerekirkene Erinç espiri yapmaya çalışmıştı. Anne
ve babası olay anındaki şoktan kurtulduklarında (bu aşağı yukarı 2-3 ay almıştı
felç olayı naparsınız) artık erincin "normal" bir çocuk değilde
erişilmesi imkansız olan bir güç olduğunu anlamışlardı. O Anakhan dı seçilmiş
olan (hönk?!? yanlış hikaye :=)) Neyse Erinç normal bir çocuk değildi. 3 yaşına
geldiği günlerde arkadaşları onun yanından ayrılamazlardı (-ebilmek fiili burda
önemli bir yer işgal ediyor. 3 yaşında 40 kilo ağırlığında bir "kütle"
nin hele bide çekim alanı varsa yanından ayrılmak oldukça zordur) Erinç
büyüdükçe espiri yeteneği gelişti. Yaptığı espirilerle ilkokul sırlarındaki
öğretmenler dahil herkesi kırıp geçirdi ( gülmekten olmadığı kesin... ) Büyük
bir kaza sonucu Karşıyaka Anadolu Lisesine geldi. Öğretmenleri ve arkadaşları
arasında yerini aldı. Bilhassa okulumuzun en güzel öğrtmenlerinden Safiye Çelik ve
Özcan Öztürk Erinç' e aşık olmuşlardı. Erinçsiz saniyeler onlar için ölüm
gibiydi... |